25 Kasım 2008 Salı

Sonsuzluk

İnsanı mekanın
Sonsuzluğuna koydular,
Sonra da zamanın.
Bilginin sonsuzluğuna
Koydum ben de kendimi.
Merkez değilim,
Çekimsizim.
Birisi, birileri, birşeyler,
Dönmesin çevremde.
Ben döneyim,
Gerçeğin çevresinde

20 Kasım 2008 Perşembe

Yaşasın Şiirler

Sayende mi yazıyorum
Bu dizeleri ?
Sen mi alıştırdın,
Beni şiirlere?
Yoksa şiirler mi,
Seni alıştırdı bana?
Bir cevap veremezsin.
Bilmiyorsun ki uzaksın.
Tıpkı bir şiirin ahenginden,
Uzak olduğun gibi.
Şiirler biliyor oysa.
Şiirler bana yakın.
Onlar her yerde.
Zihnimde, defterimde,
Kalemimin ucunda.
Onlar bana sırdaş.
Onlar bana yoldaş.
Onlar bana ışık.
Senin gibi değil onlar.
Sevecen, dürüst ve sıcaklar.
Senin olmadığın gibi.
Yoksun artık yok.
Sana dair hiçbir şey yok.
Yalnız seninle yaşamak,
Yalnız seninle ölmek yok.
Yalnız şiirle yaşamak,
Yalnız şiirle ölmek var.

14 Kasım 2008 Cuma

Sisli Sabah

Rüyamda seni görüyordum,
Vapur düdükleri ile uyandım.
Gece sisli bir geceydi,
Sabahı da sisliymiş demek.
Güzel bir rüyadan
Uyandırılmaya,
Kim kızmaz ki?
Ben kızmadım, kızamadım.
Beni uyandıran,
İstanbul'un kendisiydi.
O, gönül tahtıma,
Keyfince kuruldukça,
O'na kızmak ne haddime.

11 Kasım 2008 Salı

Kaf Dağı

Eli, elimdeyken.
Gözü, gözümdeyken.
Dizi, dizimdeyken.
Olmasın gönlü,
Kaf dağında.
Kendi, kaf dağındayken.
Gönlü bende kalsın.

3 Kasım 2008 Pazartesi

Karşı Tepe

Cıvıl cıvıl çiçekleriyle,
Şehire benzer,
Karşı tepe.
Ortadaki rengarenk sıra,
Meyhaneler caddesidir.
Yandakiler birbirine karışmış.
Neresi olduğu malum.
Yamaçtaki çiçekler ezilmiş.
Orası mezarlık olmalı.
Tam tepedekiler,
Aynı renkte, bir hizada.
Orası da askeriyedir.
Kenarda iki papatya,
Yürür gibi dalgalanıyor.
İki sevgili tenhada.
Koca açıklıkta tek bir çiçek,
İsmi bile bilinmeyen,
Boynu bükük.
İşte o da benim.